2025 yılı itibarıyla Türkiye’de oyuncu alışkanlıkları dikkat çekici biçimde evrilmeye devam ediyor. Geçmişte MMO ve FPS türleri öne çıkarken, günümüzde mobil strateji oyunlarından hikâye odaklı bağımsız yapımlara kadar geniş bir yelpazede tercihler çeşitlenmiş durumda.
Genç oyuncular arasında Battle Royale ve MOBA türleri hâlâ güçlü konumda. PUBG Mobile, Call of Duty: Warzone ve Valorant gibi yapımlar popülerliğini korurken, bu türlerin mobil versiyonları da daha geniş kitlelere ulaşıyor. Ancak dikkat çekici bir değişim, daha kısa sürede oynanabilen casual oyunlara yönelimle görülüyor. Özellikle gündelik yaşamında oyunlara sınırlı zaman ayırabilen yetişkin kullanıcılar için bu tarz oyunlar cazip hale geliyor.
Bir diğer yükselen tür ise hikâye odaklı single-player deneyimler. The Last of Us, Red Dead Redemption gibi büyük bütçeli yapımların yanı sıra Türkçe dil desteği sunan bağımsız oyunlar da daha fazla tercih ediliyor. Bu durum, yerelleştirmenin oyun seçiminde ne kadar etkili olduğunu da gözler önüne seriyor.
Simülasyon ve şehir kurma oyunları, pandemi sonrası dönemde sakin ve üretken oyun deneyimleri arayan oyuncular arasında daha fazla ilgi görmeye başladı. Farming Simulator, Cities: Skylines gibi yapımların Türk topluluğu genişliyor.
Ayrıca VR ve AR tabanlı deneyimlerin farkındalık seviyesi artmakta. Henüz yaygınlaşma aşamasında olsalar da, özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde VR oyun salonlarına olan ilgi 2025’te kayda değer bir artış gösteriyor.
Son olarak, Türk oyuncular artık yalnızca tüketici değil, içerik üretici olarak da aktif. Bu durum, oyun tercihlerini etkileyerek yaratıcı araçlarla (Minecraft, Roblox, Dreams gibi) oynanan oyunların popülerliğini artırıyor.
2025 itibarıyla Türk oyunseverlerin ilgisi daha çeşitli, katılımcı ve kişiselleştirilmiş bir yöne evrilmiş durumda. Oyun kültürü artık yalnızca rekabet değil, aynı zamanda deneyim, anlatı ve topluluk odaklı bir yapıya bürünüyor.